Albert Einstein Kimdir? Hayatı, Eserleri ve Buluşları!..
Albert Einstein (14 Mart 1879 - 18 Nisan 1955), Yahudi
asıllı Almanyalı ünlü bir fizikçidir. 20. yüzyılın en önemli kuramsal fizikçisi
olarak nitelenen Albert Einstein, Görecelik kuramını geliştirmiş, kuantum
mekaniği, istatistiksel mekanik ve kozmoloji dallarına önemli katkılar
sağlamıştır.
Kuramsal fiziğine katkılarından ve fotoelektrik etki olayına
getirdiği açıklamadan dolayı 1921 Nobel Fizik Ödülü'ne layık görülmüştür. (Nobel
Ödülü'nün ve Nobel Komitesi'nin o zamanki ilkeleri doğrultusunda, bugün en
önemli katkısı olarak nitelendirilen Görecelik kuramı fazla kuramsal bulunmuş
ve ödülde açıkça söz konusu edilmemiştir.)
Albert Einstein,14 Mart 1879 yılında Almanya'da Württemberg'de
doğdu. 1880 yılının Haziran ayında ailesi Munich'e taşındı.
Babası Hermann ve abisi Yakob burada Einstein&Cie adında
bir elektrik mühendisliği ile ilgili bir şirket kurdular. Einstein, konuşmaya
geç başlaması dışında normal bir çocukluk geçirdi.
1884 yılında eğitimi için özel dersler ve 1885 yılında da
keman dersleri aldı. Aynı yıl Yahudi olduğu halde Munich'deki Katolik Okulu'nda
eğitimine başladı. 1888'de yine bu şehirdeki Luitpold Gymnasium'a geçerek
eğitimine devam etti. Eğitim hayatından hoşlanmıyordu. 1894 yılında ailesinin
iflası sonucu İtalya'ya yerleştiler.
Bugünkü adı "ETH Zürich" olan "Swiss Federal
Polytechnic Enstitüsü"ne gitmek için başvurdu ancak giriş sınavında
başarısız olduğu için, İsviçre'de Aarau'da eğitimine devam etti. Babasının
istediği gibi elektrik mühendisi olamayacağını anladı. İki yıl sonra 1896'da
"Swiss Federal Polytechnic Enstitüsü"ne matematik ve fizik öğretmeni
olmak için gitti. Maxwell'in "Elektromanyetik Teorisi" üzerinde
çalıştı.
Bu okulda tek kadın öğrenci olan Mileva Maric ile tanıştı.
Evlenmek için ailesiyle tanıştırdı ancak Mileva'nın yaşının büyük olması ve
Yahudi olmamasından dolayı annesi evliliğe karşı geldi. Mileva'nın evlilik dışı
hamile kalmasıyla doğan kızlarını evlatlık olarak vermek zorunda kaldılar.
1900 yılının Haziran ayında mezun oldu. Ardından 21 Şubat
1901'de İsviçre vatandaşlığına başvurdu ve kabul edildi. Mayıs 1901'den, Temmuz
1902'ye kadar Winterthur ve Achaffhausen'de özel ders verdi. Öğretmenlik için
başvurduğu yerlerden çok genç olması nedeniyle olumlu cevap alamıyordu. Sonra
İsviçre'nin başkenti Bern'e gitti. Geçimini sağlamak için matematik ve fizik
dersleri vermeye devam ediyordu. Bernese'deki "Akademie Olypia"ya
katıldı.
Bu sırada birçok bilim adamıyla tanışma fırsatı buldu.
Kariyeri için önemli bir adımdı. Ardından teknik asistan olarak İsviçre Patent
Ofisi'nde işe başladı. Einstein, mucitlerin patent alabilmesi için yaptıkları
aletleri inceliyor ve elektromanyetik cihazların denetimini yapıyordu.
Cihazların farklılıklarını ve zayıf yönlerini görerek, nasıl
düzeltebileceği üstünde çalışıyordu. Bazen o kadar çok değişiklik yapması
gerekiyordu ki alet artık onun tasarımı haline bile gelebiliyordu.
6 Ocak 1903 tarihinde ailesinin tüm karşı gelmelerine rağmen
okul yıllarında tanıştığı Mileva Maric ile evlendi. Kendisi de bir matematikçi
olan Milena Maric ile birçok ortak noktaya sahipti. 1904 yılında ilk oğlu Hans
Albert, 1910 yılında da ikinci oğlu Eduard doğdu.
İleriki yıllarda Eduard şizofreni teşhisiyle Zürich'deki bir
akıl hastanesine yatıldı ve hayatını da burada kaybetti. Albert ise ileriki
hayatında California Üniversitesi'nde profesörlük yaptı.
1903 yılında artık İsviçre Patent Ofisi'deki işinde
ilerlemeye başlamıştı. Makina Teknolojisine hakim bir duruma gelmişti. Bir
yandan Max Planck'ın kuantum teorisi üzerinde çalışıyordu.1905 yılında Zürich
Üniversitesi'de "A New Determination of Molecular Dimensions" adlı
doktora tezini verdi ve doktor ünvanını aldı.
Aynı yıl modern fiziğin temellerini oluşturan makalelerini
yazmaya başladı. "Annus Mirabilis Papers" adlı bu çalışması ile
birçok bilim okulunda teorileri tartışılmaya başladı. Bu makalelerden üçü
(Brownian Motion, The Photoelectric Effect ve Special Relativity) Nobel
Ödülü'ne aday gösterildi. Nobel Ödülü'nün komitesindeki birçok tartışmadan
sonra "The Photoelectric Effect" adlı çalışması ile 1921 yılında
Nobel Fizik Ödülü'nü aldı. "The Photoelectric Effect" adlı
çalışmasında Quantum Fiziği üzerinde çalışmıştı.
Işık tanecikleri veya fotonlar ile ilgili hipotezini
hazırladı.Yüzeyden elektron koparmak için son elektron seviyesinde az elektron
bulunan alkali metalleri kullanmıştır. "hv=k+w" formülüyle fotonun
olay sonundaki enerjisini hesaplamıştır.
Bu makalelerin içinde yer alan "On The Electrodynamics
of Moving Bodies" adlı çalışmasıyla farklı koordinat sistemlerinde bulunan
sabit hızdaki farklı nesnelerin birbirlerine göre hareket prensiplerini
açıklıyordu. Ardından yayımlanan "Does the Inertia of a Body Depend upon
its Energy Content?" adlı makalede "E = m.c ²" formülünü ortaya atmıştır.
1906 yılında son olarak "Planck's Theory of Radiation and the Theory of
Specific Heat"i yayımladı.
1908 yılında Bern'de okutman olarak göreve geldi. 1909
yılına gelindiğinde Zürich Üniversitesi'de profesör olarak çalışmaya başladı.
Bir süre Prague Charles Üniversitesi'nde çalıştıktan sonra 1912'de Zürich'deki
görevine geri döndü. 1914 yılında
1. Dünya Savaşı'nın başlamasından sonra Berlin'de profesör
olarak yerel bir üniversitede çalışmaya devam etti. Prusya'da Academy of
Science'a üye oldu. Prusya vatandaşlığına başvurdu. 1914'den 1933 yılına kadar
Kaiser Wilhelm Fizik Entitüsü'nde müdürlük yaptı. Yine 1920'den 1946 yılına
kadar Leiden Üniversitesi'nde üstün profesörlük ünvanıyla çalışmalarını
sürdürdü.
1917 yılında "On the Quantum Mechanics of Radiation"
(Radyasyonun Quantum Mekaniği Üzerine) adlı makalesini yayımladı. 1919 yılında
Mileva'dan boşandı, ardından kuzeni Elsa Löwenthal ile evlendi.
Elsa, Einstein'nın yaşlılık yıllarında yanında oldu ancak
hiç çocuk yapmadılar. 1915 yılında Prusya'da Academy of Science'da bulunduğu
sırada genel izafiyet kuramını oluşturdu. Newton'nun çekim yasalarından
yararlanarak kendi teorisini oluşturdu. 2. Dünya Savaşı'ndan dolayı yayımları
Almanya'dan dışarıya ulaşamadı.
Einstein'nın bu yeni teorisi Hendrik Antoon Lorentz ve Paul
Ehrenfest tarafından keşfedildi. İngiltere'deki birçok astronom bu teoriyi
inandırıcı bulmadı. 1917 yılındaki güneş tutulmasındaki gözlemler ile teorinin
gerçekliği ortaya çıkacaktı. Ertesi yıl güneş tutulmasına ait fotoğraflar
incelendi.
Einstein, kütlenin uzay- zamanı geometrik olarak eğmesi,
uzak yıldızlardan gelen ışıkların eğrilmesine neden olduğu savunuyordu. Bu
eğrilik iç bükey olmalıydı. Bu teori bilim dünyasında büyük bir yankı
uyandırdı.
1921 yılında Einstein teorisi üzerinde çalışmak için New
York'a gitti. 1933 yılında Hitler'in ırkçı politikasından dolayı Alman
vatandaşlığından çıkarak Amerika'ya geçti ve buranın vatandaşlığına geçti.
Amerika Birleşik Devletleri'nde Princeton Üniversitesi'nde Institute of
Advanced Study'de profesörlük hayatına ve çalışmalarına devam etti. 1945
yılında Princeton Üniversitesi'nden emekli oldu. 1926 yılında ise Leo Szilard
ile zehirli gaz çıkarmayan buzdolabı projesi üzerinde çalıştı.
1933 yılında Almanya'da Nasyonal Sosyalist Partisi'nin
iktidara gelmesiyle yasalar yüzünden çalışmalarına izin verilmeyen 40 bilim
adamı adına Mustafa Kemal ATATÜRK'e bir mektup yazarak onların Türkiye'de
çalışmalarına devam etmelerini istemişti. Atatürk bu isteği kabul ederek İstanbul
Üniversitesi'nde çalışma imkanı tanımıştı.
Bu dönem Einstein'a İsrail Başbakanlığı teklif edildi ancak
Einstein teklifi kabul etmedi. Dr. Chaim Weizmann ile Jerusalem Musevi
Üniversitesi'ni kurdu.
1945 yılında Roosvelt'e yazdığı mektupta nükleer silahların
yapılabileceğinden bahsetti. Daha sonra nükleer silahların oluşumuna ve
kullanılmasına neden olduğu için büyük pişmanlık duyduğunu hep dile getirdi.
Hayatının geri kalanında da Atom Bombası'nın kullanım şeklinden rahatsızlığını
dile getirerek, buna karşı bir tutum izledi.
1948 yılında Brendeis Üniversitesi'nin komitesinde görev
aldı. 18 Nisan 1955 yılında 76 yaşında iç kanama sonucu hayatını kaybetti.
"Generalized Theory of Gravitation" adlı çalışması yarım kaldı.
Ölümünden sonra otopsisini yapan Dr. Thomas Stoltz Harvey
beynindeki anormaliyi fark etti. Paryetal lobunun normal insanlarınkinden %15
daha büyük olduğunu keşfetti.
Beynin bu bölgesi matematik ve görsel yetenekle ilgili
becerilerinin geliştiği bölge idi. Ayrıca Einstein'nın beyninin normal
insanlardan %73 daha kıvrımlı olduğu gözlemlendi.
Albert Einstein'ın Buluşları :
Einstein'ın fizik alanındaki çalışmaları modern bilimi büyük
ölçüde etkiledi. Kendisi özellikle zaman ve uzay için düzenlenmiş bağlılık
İzafiyet Teorisi ile tanındı.
Bu teori üç bölüme ayrılır;
Newton mekaniğinin yasalarını değiştiren ve kütle ile
enerjinin eşdeğerli olduğunu öne süren Özel Görelilik (1905);
Eğrisel ve sonlu olarak düşünülen dört boyutlu bir evrene
ait çekim teorisini veren Genel Görelilik (1916);
Elektro-manyetizma ve yerçekimini aynı alanda birleştiren
daha geniş kapsamlı teori denemeleri.
İlk iki teorinin geçerliliği atom fiziği ve astronomi
alanında yapılan deneylerle çok başarılı bir biçimde sınanmıştır; çağdaş
fiziğin temel taşları arasında yer alırlar.
Einstein atom ile ilgili olarak: "Ben atomu iyi bir şey
için keşfettim,ama insanlar atomla birbirlerini öldürüyorlar." demiştir.
Ayrıca birçok kişinin ilgisini çeken "Neden
Sosyalizm?" adlı yazısı Monthly Review adlı aylık dergisinin, ilk
sayısının, ilk yazısıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder