İLLUMİNATİ NE DEMEK?
İlluminati kelime anlamını incelediğinizde Latince
illuminatus sözcüğünden türetilen bir terim olduğunu görebilirsiniz. Bu terim
çoğul bir sözcük olup Türkçe karşılığı aydınlanmışlar olarak verilebilir.
İLLUMİNATİ'NİN TARİHÇESİ
İlluminati Nedir veya illüminati Ne Demek soruları yerine
aslında İlluminati kimlerdir demek daha doğru olur, İlluminati örgütün ilk
kuruluş tarihi 1 Mayıs 1776 olarak kabul edilmektedir. Ingolstadt Üniversitesi
kilise hukuku bölümü profesörleri arasında bulunan Adam Weishaupt liderliğinde
ve beş kişinin katılması ile hayatına başlamıştır. İlluminati'nin temel amacı
ise Newtoncu pozitif bilimi geliştirmek olarak belirlendi. Tabi bu çerçevede
önemli amaçları arasında insanların özgür düşünmesini sağlayacak adımları atmak
ve bu düşünceleri dinsel dogmatik düşüncelerden arındırmak da vardı.
Adam Weishaupt Illuminati Kurucusu
Adam Weishaupt başlangıçta örgütün adının ‘Perfectibilists’
yani ‘Mükemmelleştiriciler’ olmasını istiyordu. Ancak söz konusu isim ile
faaliyetlerine başladı. Grup ‘Baveryan İlluminati’ olarak da anıldı. Ortaya
koymuş oldukları ideolojiye ise ‘İlluminizm’ denildi. Masonluğu örnek alan grup
örgütlenmesini de bu şekilde gerçekleştirmeyi hedefledi. Aydınlanma Çağı’nın
önemli bir hareketi, düşünceyi özgürleştirme amacını taşıyan bir grup olarak
kurulan örgütün üyeleri, ettikleri gizlilik yemini ve grupta üst kademelerde
bulunan kişilere itaat edecekleri yemini ile örgüte bağlanmış oldular.
İlluminati topluluğunun sonraki 10 yıl içindeki gelişimi ise
üzerinde tartışılan bir olaydır. Bazı araştırmacılar İlluminati örgütünün üye
sayısının sadece 80 kişi gibi bir rakamda kaldığını söylerler. Ama bazı
araştırmacılar bu rakamın 2000’in üzerine çıktığını belirtmektedirler.
İlluminati topluluğun çok sayıda Avrupa ülkesinde şubelerinin bulunduğu ve yine
çok sayıda entelektüel ve politikacı gibi önemli isimlerin örgüte katıldığı öne
sürüldü. Bu isimler arasında Brunswick dükü Ferdinand ve diplomat Franz Xaver
von Zwack, Johann Wolfgang von Goethe, Johann Gottfried Herder ve Gotha ile
Weimar dükleri gibi isimlerin bulunduğu, bu isimlerin topluluk üyesi olduğu ya
da kendini topluluk üyelerinden saydıkları söylenir.
Bavyera’da kurulan grup önemli sarsıntılar da geçirdi. 1777
yılında Bavyera yöneticisi olan Karl Theodor aydınlanmacı mutlakıyet taraftarı
idi. Bölgede bulunan bütün gizli örgütlere yasaklama getirdi. Dolayısıyla
Illüminati de yasaklanan örgütler arasında yer aldı. 1785 yılında Adam
Weishaupt’ın kaçmasına neden olan olay ise Bavyeran Hükümeti’nin yayınladığı
bildiri sonucu grubun dağılması oldu. Topluluğa ait bütün belgeler ve
yazışmalar hükümet tarafından toplatıldı ve yayınlandı.
1874 yılında tamamen yasaklanan örgüt duraklama hatta yok
oluş sürecine girmiş gibi görünüyordu. Ancak bu dönemde ‘illuminati ne demek?’
sorusunun yanıtını ve örgütün gidişatını değiştirecek bir olay yaşandı. XIX.
Yüzyılın başlarında Alman filozof Hegel’in örgüte katılması örgütün yeni bir
havaya bürünmesini ve canlanmasını sağladı. Hegel’in antitez kuramlarının
etkisi ile örgüt Yeni Dünya Düzeni kavramının savunulduğu bir topluluk haline
dönüştü.
İlluminati örgütünün ve amaçlarının gizli yapısı, aynı
zamanda sınırlı sayıda kişiden oluşan bir topluluk olmasının etkisiyle
illüminati tarihi hakkında daha ayrıntılı bilgilere ulaşmak oldukça zor bir iş
olarak düşünülebilir. Ancak İlluminati örgütünün hala faal olduğu ve amaçlarını
gerçekleştirmek için planlı ve uzun süreli eylemler gerçekleştirdiği
düşünülmektedir. Birçok yazar ve araştırmacı, örgütün varlığını sürdürdüğünü,
tarihteki ABD başkanlarının hemen hepsinin örgütün üyesi olduğunu ya da dolaylı
olarak örgüte hizmet ettiğini savunmuşlardır.
tüm amerikan başkanları
Günümüzde ise dünyadaki güçlü ve önemli isimler arasında yer
alan 10 yöneticisi ve 300 kişi kadar da üyesi olduğu söylenmektedir. Bu üyeler
toplumsal hayatın önemli kademelerinde yer almaktadır. Yani aralarında
bankacılar, politikacılar, sanatçılar ve önemli kademelerde olan başka kişiler
olduğu düşünülmektedir. Ayrıca toplumsal hayat üzerinde büyük etkisi bulunan
Hollywood film sektörü gibi yapılanmaların da grubun kontrolünde olduğu ileri
sürülmektedir.
İLLUMİNATİ FAALİYETLERİ / İLLUMİNATİ KOMPLO TEORİLERİ
İlluminati faaliyetlerini aralıksız olarak sürdürdüğü ve
geliştirdikleri Yeni Dünya Düzeni hedefine ulaşma yolunda planlı eylemler
gerçekleştirdikleri çeşitli araştırmacı ve yazarlar tarafından dile getirilen
bir düşünce. Bu hedefin içeriğinde ise var olan dünya düzenini yıkmak ve tek
din tek devlet sistemine dayanan yeni bir düzen kurmak olduğu söyleniyor. Bu
amaca ulaşmak için ise ekonomik krizlere neden oldukları, ülkeler arasında
çıkar kavgaları ve anlaşmazlıklar çıkartarak savaşları körükledikleri
düşünülüyor. İlluminati tarihte çok önemli bazı olayların arkasında bulunduğu
ya da bu olayların hazırlanması sürecinde rol aldığı öngörülüyor.
Örneğin Rönesans olarak adlandırılan çağın başlangıcında ve
yaşanan olaylarda örgütün önemli bir rol oynadığı ileri sürülmekte. Buna göre
söz konusu dönemde İtalya’daki sanatçılar ve fikir adamları arasında etkin bir
hale gelen örgüt Katolik Kilisesi karşıtı hareketlerin başlamasına neden
olmuştu. Bu sürecin insanlık tarihinde ne kadar etkili ve önemli olduğuna
dikkat etmek gerekir. İddianın doğru olduğu varsayıldığında dünyadaki
insanların benimsediği yeni değerler ve yaşam tarzları üzerinde İllüminati örgütünün
etkisinin ne kadar büyük olduğu anlaşılabilir.
Myron Fagan tarafından örgütün hazırladığı, etkili olduğu
belirtilen olaylar arasında ise Waterloo Savaşı, Fransız İhtilali, John F.
Kennedy suikastı gibi olaylar yer almaktadır. İlluminati'nin gizli yapısı ve
yapılanma şekli ise bu iddiaları kanıtlamayı imkânsız hale getirmektedir. Buna
göre Illüminati topluluğu yılda bir kez toplanıyor ve hedeflerine ulaşmak için
yapmaları gereken işler ve stratejiler üzerinde karara varıyor. Örgütün
yöneticileri Yuvarlak Masa adını verdikleri üst organda uygulanacak olan plan
ve programlara karar veriyorlar. Sonrasında ise tüm dünya ülkelerinde bulunan
ve iyi mevkilerde yer alan ama örgüt içinde daha alt düzeylerde bulunan üyeler
tarafından uygulamalar gerçekleştiriliyor.
Günümüzün dünyasında ve XIX ve XX. Yüzyıllarda önemli bir
politik güç haline gelen ABD ise söz konusu planların hazırlanması ve
uygulanması sürecinde önemli bir rol oynuyor gibi görünüyor. Bir ABD Doları
üzerinde örgütü simgeleyen birçok simge yer alıyor. Tarihteki ABD başkanlarının
çoğunun ise örgüte üye olduğu ya da örgütün amaçlarına ulaşmak isteyen kişiler
tarafından kontrol edildikleri öne sürülüyor.
İllümünati hakkındaki iddialardan bir tanesi de örgüt
üyelerinin Deccal ve Şeytana taptıkları yönünde. Bu iddia doğru olsa da olmasa
da özellikle gençlerin dinden uzaklaşmasını sağlamak için çalışmalar yapıldığı
söyleniyor. Şarkılar, oyunlar ve filmler kullanılarak gençlerin bilinçaltında
bu fikirlerin yer etmesini sağlamaya çalıştıkları önemli iddialar arasında
bulunuyor. Buna göre Hollywood tarafından üretilen filmler hatta çizgi filmler
bazı bilinçaltı mesajlar vermek için tasarlanıyor.
İllüminati faaliyetleri
iddia edilen etkinlikleri içeriyorsa çok önemli miktarda
parasal kaynağa, çok önemli miktarda maddi imkânlara da ihtiyaç duyacaktır.
Yazarlar, araştırmacılar ve komplo teorisyenleri bu konuya da açıklama
getiriyorlar. Buna göre David Rockefeller gibi dünyanın en önde gelen
zenginleri bu yapılanma içerisinde yer alıyor ve gerekli olan kaynaklara
erişmesini sağlıyorlar. Bu durumun gerçek olduğu varsayıldığında örgütün
erişebildiği kaynakların dünya ülkelerinin çoğundan daha fazla olduğu kabul
edilebilir.
Sadece Rockefeller bile serveti ile dünya ülkelerinin
yarısından daha fazla kaynağa sahip. Dünya üzerinde bulunan önemli varlıklara
sahip olan çok sayıda kişinin örgüt üyesi olduğunu düşündüğünüzde örgütün
kontrolünde olan kaynak miktarının büyüklüğü ortaya çıkabilir. Tabi bu kişisel
varlıklar dışında ABD başkanı gibi kişilerin de örgüt üyesi olduğunu
varsaydığınızda ulaşılan kaynak miktarının inanılmaz boyutlara ulaştığı kabul
edilebilir.
Sonuç olarak örgütün çok önemli bir yapılanma olduğu
yönündeki görüş çok sayıdaki kişi tarafından desteklenen ve inanılan bir görüş
olarak ortaya çıkıyor. Örgüt Siyonist bir yapılanma olsa da, din karşıtı bir
yapılanma olarak faaliyet gösterse de yaşam tarzları üzerinde çok büyük bir
etkisi olduğunu kabul etmek gerekiyor. Günümüz dünyasında en ücra köşelerdeki
evlere bile çizgi filmlerin ya da çevrimiçi rol yapma oyunlarının girdiği bir
gerçek. Dolayısıyla iddiaların doğru olduğunu kabul ettiğinizde örgütün
faaliyetlerinden kaçınma imkânı yok gibi görünüyor. Hatta bu iddiaların doğru
olduğu kabul edildiğinde siz bile örgütün amaçlarına hizmet eden ama bunu bilmeyen
bir kişi olabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder