HİTİT MEDENİYETİ
HİTİT TARİHİ
I.HATTUŞİLİ (M.Ö.1660-1460)
Hitit İmparatorluğu’nun kurucusudur.Telipinu’nun
metinlerinde I.Hattuşili için şu sözler yer almaktadır.
Büyük kral, Tabarna Telipinu şöyle söyler:Bir zamanlar
Labarna büyük kraldı. O dönemlerde , çocukları, kardeşleri, akrabası, kendi
kanından olanları ve askerleri çevresinde toplanmışlardır.Ve ülke küçüktü, ama
her nereye akın etti ise düşman ülkesine güçlü bir kolla egemen oldu, ve ülkeyi
yok etti. Onları(kendi ülkesini) denizin komşusu yaptı. Her seferden geri
geldiğinde, oğullarından her biri bir ülkeye giderdi. Bunlar Hupişna, Tuvanuva,
Nenaşşa, Landa, Zallara, Puruşhanda, Luşna kentlerini idare ediyorlardı. Büyük
kentler bunların eline verilmişti.Arkasından Hattuşili hüküm sürdü. Onunda
çocukları, kardeşleri, akrabası, kendi kanından olanları ve askerleri
çevresinde toplanmışlardır. Her nereye akın etti ise düşman ülkesine güçlü bir
kolla egemen oldu, ve ülkeyi yok etti. Onları(kendi ülkesini) denizin komşusu
yaptı. Ancak prensin adamları başkaldırınca , evleri yıkmaya, efendilerine ianet
etmeye ve onların kanlarını dökmeye başladılar.”
Hititlerin daha I.Hattuşili döneminde Halep’e kadar akınlar
yaptığını kendi ağzından öğreniyoruz.
Büyük Kral Tabarna, tavanannanın kardeşinin oğlu Hattuşa’da
kraldı. Şahuitta üzerine yürüdüm, şehri yakıp yıkmadım ama dolaylarını yok
ettim. Birliklerimi iki yerde bıraktım ve onlara her çeşit mal verdim. Zabbar
üzerine yürüdüm ve onu yok ettim. Kentin tanrılarını ve üç Majaltun arabasını
Arinna’nın güneş tanrıçasına çıkardım, bir gümüş boğayı Fırtına Tanrısı’nın
tapınağına ve dokuz tanrı heykelini Mezulla Tapınağı’na çıkardım.
Gelen yılda Alhala üzerine yürüdüm ve onu yok ettim. Gelen
yılda Arzava Ülkesi üzerine yürüdüm. Büyükbaş hayvanları ve koyunları aldım.”
Arzava’ya yaptığı akınlardan sonra şöyle anlatmaktadır.
Arkamdan Hannigalbat (Hurri) Ülkesi’ndeki düşman ülkeme
girdi ve ülkeler benden koptular. Sadece Hattuşa kenti elimde kaldı.”
Bu akınlar yeni bir devlet kuran Hititler için en önde gelen
uğraş idi. Hatta bu akınlar mitoloji konusu olmuştur. Bir eski Hitit metninde
bir boğanın krala ve ordusuna boynuzlarıyla Toros Dağları arasından geçit
açtığını görüyoruz. Genç ve enerjik bir ulusun akınları başarılı idi. Ancak
alınanı korumak ve disiplinli bir idare kurmak kolay değildi. Hattuşili’nin
vasiyetnamesinde veliahtın başkaldırdığını göreceğiz. Hattuşili, duruma egemen
olmuş ve veliahtı Hattuşaş’dan uzaklaştırarak yerine evlat edindiği I.Murşili’yi
tahta çıkarmayı başarmıştır.
I.MURŞİLİ (M.Ö.1630-1600)
Babil’i yıkarak Hammurabi sülalesine son verdi.
İmparatorluğun Yakındoğu’ya (Mezopotamya’ya) ve deniz kıyısına ulaşma
politikasını saptadı.Hattuşili’nin torunu ve Adoptif oğlu olduğunu Hattuşili’nin
Vasiyetnamesi'nden öğrendiğimiz I.Murşili üzerindeki diğer bilgilerimizi, Telipinu
Metninden öğreniyoruz:
Murşili, Hattuşa’da egemen olduğu sürede onun çocukları,
kardeşleri, akrabası,kendi kanından olanları ve askerleri çevresinde
toplanmışlardı ve düşman ülkesini güçlü kolla dizginledi. Kendi ülkesini
denizin komşusu yaptı. Ve o Halpa(Halep) üzerine yürüdü ve Halpa’yı yakıp
yaktı. Halpa’dan aldığı tutsakları ve onların mallarını Hattuşa’ya getirdi.
Ondan sonra Babil’e yürüdü ve Babil’i yakıp yıktı. Hurrilere de saldırdı ve
Babil’den aldığı tutsaklarla onların mallarını Hattuşa’ya götürdü. Ve Hantili
sarayda içki sunucubaşı idi. Karısı Haraşili Murşili’nin kızkardeşi idi.
Zidanta Hantili’ye yanaştı ve bunlar kötü bir iş yaptılar. Murşili’yi öldürdüler
ve kan akıttılar.
I.HANTİLİ (M.Ö.1600-1570)
Elini kana bulayarak tahta geçen Hantili’nin adı
Luvice’dir.Hantili’de Suriye’yi elde tutma politikasını sürdürmüştür. Ancak
Hurrilerin saldırıları sonucu Kraliçe Harapşili ile prenslerin öldürülmesi, sarayda
ve ülkede taht kavgasının ve kargaşaların süregeldiğini açığa vurmaktadır.
Yasalar kurulmamış ve devlet daha yerine oturmamıştı. Bununla beraber Hantili
çaba göstermekten ve Hitit kentlerini korumaktan geri kalmıyordu. Gerçekten bir
metinde kral şöyle demektedir.
Hatti Ülkesi’nde hiçkimse surlar inşa etmemişti. Ben,
Hantili, bütün ülkede duvarlarla korunmuş kentler yaptım ve Hattuşa kentini de
tahkim ettim.”
Telipinu’nun metninden Hantili’nin yaşlı olarak öldüğünü
öğreniyoruz.
I.ZİDANTA (M.Ö.1570-1560)
Hantili’nin damadı olan Zidanta’nın adı Luvicedir.
I.Murşili’nin öldürülmesi ile başlamış olan cinayetlerin ardı kesilmemişti.
Telipinu’nun metinlerinden öğrendiğimize göre, Zidanta bir kez daha elini kana
buladı ve tahta geçmek amacı ile Hantili’nin oğlu Pişeni’yi ve bazı prensleri
öldürdü. Zidanta kısa bir süre içinde kral oldu. Murşili’yi Hantili ile
birlikte öldürdüğüne göre ve Hantili de uzun süre kral olduğuna göre ,
kendisinin yaşlı iken kral olduğu anlaşılıyor.Kötülük kötülüğü doğurur. Elini
iki kez kana bulayan Zidanta’nın kendisi öz oğlu Ammuna’nın eli ile can verdi.
AMMUNA (M.Ö.1560-M.Ö.1540)
Adını Hattice kutsal bir dağdan alan Ammuna babasını öldürüp
tahta geçti. Telipinu’nun Hitit tarihi özetinde şunları okuyoruz:
...ve Zidanta kral oldu ve o zaman tanrılar Pini’nin kanının
hesabını sordular ve tanrılar Ammuna’yı, kendi oğlunu kendisine düşman yaptılar
ve o, babası Zidanta’yı öldürdü.”
Metnin geri kalan kalan bölümünde Ammuna ile ilgili satırlar
iyi korunmamıştır. Orada onun kral olduğu dönemde ürünlerin azaldığı,
hayvanların açlıktan kırıldığı anlamına gelebilecek yarım kalmış sözler
okunmaktadır.
I.HUZZİYA (M.Ö.1540-1535)
Huzziya sözcüğü bir Hatti tanrısının adından alınmadır. Bu
kral hakkında Telipinu’nun Hitit tarihi özetinde verilen bilgi iki satırdan
oluşmaktadır:
Ondan sonra Huzziya kral oldu. Onun birinci kızkardeşi
Istapariyaş, Telipinu’nun karısı idi. Huzziya onları öldürmek isteyince Telipinu
onları sürgüne gönderdi.”
TELİPİNU (M.Ö.1535-1510)
Tahta çıkış yasasını çıkardı. Böylece ülkeyi zayıflatan iç
kavgaları önledi. Arzava ile anlaşma yaparak Hitit Devleti’nin gerçekleştirdiği
ilk anlaşmayı imzaladı. Telipinu sürgüne gönderdiği Huzziya’nın yerine kral
olmuştu. Telipinu, Hititlilerin Hattilerden aldığı bir tanrının adıdır. Tanrı
Telipinu darılıp gittiğinde bütün doğa ölür, o gelince de yeniden canlanır.
Asıl adı şüphesiz başka olan Telipinu’nun bu adı alışı bilinçli bir davranışa
işaret eder. Telipinu saray için yeni bir yasa koymuştur. Telipinu’nun metninden
şu buyrultuyu okuyoruz:
Birinci kadından doğan erkek çocuk kral olur. Eğer birinci
sıradan bir prens yoksa, ikinci sıradan olan erkek çocuk kral olur. Bir kral
çocuğu, bir oğlan mevcut değilse bu durumda birinci sıradan olan kız evlendirilir,
onun kocası kral olur.”
Her ne kadar Telipinu’nun kendiside tahta bir önceki kralı
sürgüne göndererek geçmiş ise de, kurduğu yasa ile Eski Hitit Krallığı
Dönemi’nde adet haline gelen cinayetlere ve taht kavgalarına bir son vermesini
bilmiştir. Telipinu’nun pankus’un onayı ile kurduğu yasa büyük iş yapmış oldu.
Kurduğu bu yasa Büyük Krallık Dönemi’nde de aynen uygulanacaktır. Telipinu
tahta çıktığında siyasal durum bozuktu. Arzava ülkesindeki başkaldırmalar
Güneybatı Anadolu’dan çekilmeyi gerektirmişti. Buna karşılık yeni kral, yukarı
Fırat boylarındaki Hitit egemenliğini oraya yaptığı seferlerle korumayı
başardı. Ancak güneyde durum nazikti. Adaniya(Adana) düşmüş, Kizzuvanta ve
güney kıyılar elden gitmiştir. Telipinu Kizzuvanta Kralı İşputahşu ile
anlaşarak Hititlilerin ilk devlet anlaşmasını imzalamış oldu.
ALLUVAMNA (M.Ö.1510-1500)
Boğazköy’de bulunmuş bir kurban listesinde Alluvamna ve
karısı Harapşili’nin adları geçmektedir. Alluvamna’nın adı Boğazköy’de ele
geçen ve iki bağış belgesine ait mühür baskılarında da anılmaktadır. Baskıların
ikiside aynı mühre ait olup metin şu sözcüklerden oluşmaktadır.
Tabarna, Büyük kral Alluvamna’nın mührü. Kim değiştirilirse
öldürülecektir.”
Boğazköy’de bulunan bazı tablet parçalarındaki Alluvamna
adının da bu krala ait olduğu kabul edilmektedir. Söz konusu bağış belgeleri
Eski Krallık Dönemi’nde, büyük kralın istediklerine devlet malından bağışladığı
mülkün belgesidir.
II.HANTİLİ (M.Ö.1500-1490)
Boğazköy kurban listelerinde Alluvamna karısı Harapşili’den
sonra Kral Hantili yer almaktadır. Bu kralla ilgili pek fazla bilgi yoktur.
Bununla birlite Kizzuvanta Kralı Eheya’nın bir Hitit kralı ile yaptığı Akkad
dilinde yazılmış bir anlaşmayı H.Otten II.Hantili’ye bağlamaktadır.
II.ZİDANTA (M.Ö.1490-1480)
Boğazköy kurban listelerinde Kral II.Hantili’den sonra
Zidanta ile karısı İyaya’nın adı geçer. II.Zidanta ile ilgili bir başka bilgi
ise onun Kizzuvanta Kralı Pilliya ile eski hitit dilinde yazılmış bir barış
anlaşması yapmış olduğudur. Tell Açana kazılarına IV. Tabakada bulunan ve
mülteci mübadelesi konusunda yapılmış olan bir anlaşma Alalah kralı ile Pilliya
tarafından imzalanmıştı. Böylece II.Zidanta’nın Alalah Kralı İdrimi ile çağdaş
olduğu anlaşılmaktadır.
II.HUZZİYA (M.Ö.1480-1460)
Karanlık dönemin son kralı Huzziya ile karısı Summiri,
kurban listelerinde Kral Zidanta ile karısı İyaya’dan sonra anılırlar. Ayrıca
Boğazköy bağış belgelerinden birine ait mühür baskısında şu yazıt okunmaktadır.
Büyük Kral, Tabarna, Huzziya’nın mührü sözleri kim değiştirirse
öldürülecektir.”
Bu bağış belgelerinde görülen mühürdeki yazıt kompozisyonu
bakımından gelişmenin son ve doruk noktasını gösterir. Bu nedenle kompozisyon
bakımından bu mühür Alluvamna’nın mühründen çok daha gelişmiş olduğundan mührün
I.Huzziya’nın olması akla yakın gelmemektedir. Böylece kurban listelerindeki
adların gerçekten kronolojik sıraya göre dizildiği ortaya çıkmaktadır.
MEZOPOTAMYA
MEDENİYETİ
GİRİŞ
Mezopotamya: Güneydoğu Anadolu'dan başlayarak, Basra
Körfezine kadar uzanan, Dicle ve Fırat nehirleri arasındaki bölgeye Mezopotamya
denir.
Mezopotamya Verimli topraklara sahip olması, iklim
şartlarının uygun olması gibi nedenlerden dolayı sık sık istila ve göçlere
sahne olmuş, insanlar arasındaki kültür etkileşimi fazla olduğundan medeniyet
bu bölgede gelişmiştir.
BAŞLICA MEZOPOTAMYA KAVİMLERİ:
1- Sümerler 2- Akkadlar 3- Elamlılar 4- Babilliler
5-Asurlula
SÜMERLER
-MÖ 4000 yıllarında doğudan (Ön Asya'dan) Aşağı
Mezopotamya'ya gelerek yerleşmişlerdir.
-Sümer (Sinear), Kengi gibi adlarla anılan bu topraklara
yerleşen Sümerler şehir devletleri kurmuşlardır.
-En önemli şehir devletleri: Ur,Uruk, Lagaş, Eridu, Kiş,
Nippur gibi yerleşim merkezleridir.
-Bataklıklar kurutularak oluşturulan şehirler, şehir ilahı
adına yapılan tapınakların (ziggurat) etrafında evlerin kümelenmesiyle
oluşurdu.
-Şehirlerin başında Ensi veya Patesi adı verilen
rahip-krallar bulunurdu.
-Sümer kralları daha sonra Lugal unvanını kullandılar (Ensi
unvanını ise Lugal'a bağlı küçük krallar taşımaya başladı).
-Bu şehir site devletleri sürekli birbirleriyle savaş
halindedir.
-Sümer ülkesine tek başına hakim olan krala ise Lugal Kalama
denirdi.
ORDU:
-Eli silah tutan her erkek askerdi ve savaşlara katılmak
zorundaydı.
-Ordu yaya ve arabalılardan oluşurdu.
-Erlereà Erin, komutanlaraà Ukus denirdi.
-Mezopotamya'da Babillere kadar düzenli orduya rastlanmaz.
DİL
-Bilinen ilk yazıyı Sümerler kullanmışlardır.
-Sümerlerin dili Asya kökenlidir ve Türkçe'ye benzer.
Sümerler çivi yazısını icat ederek kullanmışlardır.
-Sümerlerde tapınaklar birer okuldu ve rahipler öğrencilere
ders verirdi.
-Gılgamış, Tufan ve Yaradılış destanı Sümerler edebiyatının
en güzel örnekleridir.
HUKUK
-Dünyanın ilk yazılı kanunu MÖ 2375 yılında başa geçen Sümer
Lağaş Kralı Urukagina tarafından yapılmıştır. Bu kanunlar ile özel mülkiyet ve
aile hukuku düzenlenmiş, kimsesizler ve güçsüzler korunmuştur.
- Lagaş Kralı Urukagina, rahiplerin artan baskısını kırmak,
ticaret,evlenme ,boşanma ve miras ile özel mülkiyet gibi konularda adaleti
sağlamaya yönelik kanunlar yapmıştır.
-Sümer kanunlarında para cezası ağırlıktadır. Ölüm cezaları
azdır.(kanunları) yapan diğer krallar Gudean,Urnamu Şulgel,Nema cezaları azdır.
-Sümerlerin bu kanunları Önasya ve Yunanistan'ı etkilemiş ve
hukuk devletinin kurulmasına öncülük etmiştir.
DİN
-Sümerlerde dini inanış çok tanrılı bir inanıştır. Her de
ayrıca kendine ait bir ilahı vardır. Ülke genelindeki en büyük ilah ise gök
ilahı Anu yer ilahı Enlil ve su ilahı Enki'dir.
-Sümerler Ahiret hayatına inanmazlardı.
-Tapınaklarına Ziggurat denirdi. Aynı zamanda okul ve
rasathane olarak kullanılırdı (Soğuk hava deposu).
SOSYAL HAYAT
-Sosyal hayat baba hakimiyetine dayanırdı. Erkek birden fazla
kadınla evlenebilirdi.
-Halk hürler, yarı hürler (korunanlar), ve köleler olmak
üzere üç sınıfa ayrılıyordu.
-Hürler bütün haklara sahip kimselerden oluşuyordu
(rahipler,asiller, memurlar, askerler ve tüccarlar).
Mezopotamya'da, Anadolu'dakinin aksine kölelerin hiçbir
hakkı yoktu. Köle gibi alınıp satılırlardı.
EKONOMİ
-Ekonominin temeli tarım, hayvancılık ve ticarete
dayanıyordu.
-Toprak, tanrıların malı sayılıyor ve rahiplerin gözetiminde
işletiliyordu (Urukagina reformuyla özel mülkiyet başlamıştır.)
-Mezopotamya'da dokumacılık ileriydi, yün ve keten
dokumacılığı renkli olarak dokunur ve ihraç edilirdi
-Tekerleği icad eden Sümerler bunu ticarette ve savaşlarda
kullanmışlardır.
-İlk defa borç senetlerini de Sümerler
kullanmışlardır(ticarette).
-Ticarette takas ve para birimi olarak da gümüş külçelerini
kullanmışlardır.
BİLİM
-Burçları bulmuşlardır. Yılı 30 günlük 12 aya bölmüşlerdir
(gece-gündüzü 12'şer saat hesaplamışlardır.)
-Ay ve güneş tutulmalarını hesaplamış, ay yılına göre
takvimi kullanmışlardır.
-Çarpma ve bölme cetvelleri hazırlamışlardır.
-Yüzey ve hacim ölçülerini, daireyi 360 dereceye bölmesini
biliyorlardı.
-Sümerler sayıları 2. ve 3. Dereceden denklemleri
biliyorlardı.
MİMARİ
-Sütün, kubbe ve kemer usulünü Sümerler bulmuşlardır.
-Sümerler süs eşyaları,kabartmalar,hayvan ve bitki resimleri
yapmışlardır.
-Uruk şehrinde bulunan tapınak en ünlü mimari eserlerdir.
-Zafer Anıtı Akbabalar Sütunu''(Lağaş sitesinin başarısı)
NOT: Hem bu özelliğinden hem de sık sık istilalara
uğradığından bu yapılar günümüze kadar ulaşmamıştır
* Günümüz Uygarlığının temeli olan yazıyı (ÇİVİ YAZISI) ilk
kez Sümerler bulmuştur.(MÖ. 3500)
* Tarihte İlk yazılı hukuk kuralları Sümerler tarafından
oluşturulmuştur. Bu özellikleri ile Sümerlere dünyadaki ilk Hukuk devleti
diyebiliriz.
OT: Lagaş Kralı URUKAGİNE tarafından oluşturulan ilk yazılı
kanunlar ''fidye ve bedel'' sistemine dayanıyordu.
* Sümerlerin en önemli edebiyat eserleri, Gılgamış Destanı,
Yaradılış Destanı ve Tufan Hikayesi'dir.
* Sümerler Matematik ve Geometrinin temellerini atnışlardır.
(Dört işlemi bulmuşlar, dairenin alanını hesaplamışlar, çarpma ve bölme
cetvelleri hazırlamışlardır.)
* Sümerler astronomide de gelişmişlerdir. (Burçları
bulmuşlar, bir ayı 30, bir yılı 360 gün olarak hesaplamışlardır.
NOT: Dünyada ilk kez AY YILI hesabına dayanan takvimi
Sümerler bulmuşlardır.
* Son araştırmalara göre örf, adet,geleneklerine ve dil
yapılarına, kullandıkları aletlere bakılarak Sümerlerin Mezopotamya'ya Orta
Asya'dan geldikleri Türk olabilecekleri tahmin edilmektedir.
* Akkadlar tarafından yıkılmışlardır.
AKKADLAR
Arap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Samiler tarafından
Orta Mezopotamya'da Kral Sargon tarafından Agade merkez olmak üzere
kurulmuştur.
* İlk sürekli ve düzenli orduları kurmuşlardır. (Bu sayede
kısa zamanda Mezopotamya'nın tamamına sahip olmuşlardır.)
* Tarihte bilinen ilk büyük imparatorluğu kurdular. Kral
Sargon zamanında Elam, Suriye, Lübnan ve Toroslar'a kadar topraklarını
genişlettiler. (Dünya imparatorluğu deyiminin çıkmasına neden oldular)
* Tapınaklarına da AGADE denilirdi.
* En önemli mimari eserleri ZAFER ANITI'dır.
* Sümerler son veren akadlar merkezi ilk devleti kurdular.
* Dicle ile Fıratı birbirine bağlayan ilk kanalı açtılar.
* MÖ 2150 yılında Zağanos dağlarından gelen Guttiler
Akadlar'a son verdiler.
* Akad'larda Krala İlahi dünya hakimi veya Akadlı Tanrı
denirdi.
* Dinleri çok tanrılıydı.
ELAMLILAR
Elam güneydoğu
Mezopotamya'ya verilen addır.
* Başkentleri SUS'dur.
* Bilim ve teknikte ileri olmamalarına rağmen, güzel
sanatlar ve süsleme alanında gelişmişlerdir.
* Başkentleri Sus, tarım ve hayvancılıkla meşhurdur.
* Genellikle Sümerlerin himayesinde yaşamışlardır.
BABİLLİLER
İlk Mutlak Krallık'' anlayışı Babil'de ortaya çıkmıştır.
* Ünlü kralları HAMMURABİ, ilk ANAYASA olarak bilinen
''Hammurabi Kanunlarını'' oluşturdu. Hammurabi kanunları Sümer kanunlarına göre
biraz daha serttir. Ancak toplumun bütün kesimlerinin hakları teminat altına
alınmıştır. (Medeni, ceza, ticaret, miras)Bu kanunlar Sami geleneklerinden ve
Urukagine kanunlarından yararlanılarak hazırlanmıştır.)
* Hammurabi yaptığı kanunlarla ''Tanrı Kral'' yerine
''Hayırsever Kral'' kavramını getirdi.(Adaletin Çobanı ,Kavimler Çobanı) Hukuk
devleti anlayışını ilk defa tarihe getirmişlerdir.
* ''Babil Kulesi'' ve ''Babil'in Asma bahçeleri'' en önemli
eserleridir.
* MÖ 2 bin yılında Arabistan Mezopotamya'ya doğru yeni
göçler başladı.
* Göç eden bu Sami kavimleri Sümer-Akad kültürünün
benimsediler.
* Bu dönemde Sümer şehirlerine yeni Babil şehirleri
güçlenmeye başladı
* Babil Devletine Hititler son verdiler.(MÖ 1531)
* Asurların zayıflaması üzerine Medlerle birleşen Babiller
tekrar bağımsızlıklarını kazandılar.(MÖ 625)
* Ancak bu dönemde Kaldeliler üstünlük sağladıklarından bu
döneme Kaldeliler de denir.
* Persler MÖ 539 da bu devlete son verdiler.
* Hammurabi yaptığı kanunlarla ''Tanrı Kral'' yerine
''Hayırsever Kral'' kavramını getirdi.(Adaletin Çobanı ,Kavimler Çobanı) Hukuk
devleti anlayışını ilk defa tarihe getirmişlerdir.
* Kral Nebukadnezar zamanında Kudüs alınarak MÖ 586 Yahudiler
Babil'e getirmişlerdir.
ASURLULAR
* Yukarı Mezopotamya'da(Güneydoğu Anadolu) kurulmuşlar,
Toroslar ve Kapadokya'ya kadar yayılmışlardır.
* Anadolu'da ticaret kolonileri kurdular. (KÜLTEPE'de)
* Çivi yazısını Anadolu'ya öğreterek, Anadolu'da tarih
devirlerini başlattılar.
* Tüm çivi yazılı eserleri başkentleri NİNOVA'da toplayarak,
ilk KÜTÜPHANECİLİK ve ARŞİVCİLİK faaliyetini başlattılar. Orta Mezopotamya'da
Arabistan'dan gelen Samilerle Sümerler'in karışımıyla Asurlular meydana geldi.
* MÖ 2000 yılında kurulan ve Asur merkezi olan bu devlet
Anadoluya kadar ticari faliyetlerini geliştirerek ticaret kolonuleri kurdu.
* Suriye'ye de hakim olan Asurlular, Hammurabi zamanında
Babillerin egemenliği altına girdiler.
* Tekrar bağımsızlığını elde eden Asurlular Arami göçleri
ile sarsıldılar.
* Tekrar toparlanan Asurlular ninova şehrini kurdular.
* Mısır alınmış Elamlılar devletine son vermişlerdir.
* Medler ve Babiller (Kaldeliler) birleşerek Asurluları
yıktılar.
DEVLET TEŞKİLATI
* Başta mutlak yetkililer donatılmış acımasız krallar
bulunurdu.(Bunlar kendilerini Dünya hakimi sayarlardı''.)
* Saraydan sora ordu gelirdi. Devletin temeli orduya
dayanırdı.
* Asur kanunları daha sertti.
* Asur kralı Asur Banipal Ninova kütüphanesini kurdu.
* Asurlular da dış ülkelerde ticaret kolonileri kuruluyordu.
* Mallar arabalarla ve gemilerle taşınıyordu.
* Mezopotamya'da dışarıya tahıl, hurma, yün, süs eşyaları
satıyor dışardan ise kereste, fildişi, maden alınıyordu.
* Sanayi olarak madencilik,dokumacılık ve gemicilik başta
geliyordu.
* Ticarette takas ve külçelerle gümüş para olarak
kullanılıyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder