AUGUSTE COMTE KİMDİR, HAYATI VE ESERLERİ (POZİTİVİZM,
OLGUCULUK)
Isidore Marie Auguste François Xavier Comte, kısaca Auguste
Comte (17 Şubat 1798 - 5 Eylül 1857), Fransız sosyolog, matematikçi ve
filozoftur.Sosyolojinin babası olarak tanımlanabilir.
Fransa'nın Montpellier kentinde doğdu. Katolik bir aileden
gelen Comte, ailenin üç çocuğundan biriydi. Babası vergi dairesinde memur,
annesi ise ev hanımıydı.
Auguste Comte, sosyoloji ismini öne süren ilk sosyologtur.
"Sosyoloji neden diğer bilim dalları gibi bir dal olmasın" tezini
savunarak sosyolojinin temelini o zamanlarda attı. Ayrıca felsefede pozitif
düşünce üzerine de çalışıyordu. Daha sonraları fizik, gökbilim ve kimya ile de
uğraştı.
Sosyolog yönüyle Augusto Comte
Fransız Devriminden hemen sonra doğduğu için -Sosyoloji
alanındaki- çalışmaları Fransız Devrimine ve Aydınlanma Düşüncesine bir tepki
niteliğindedir. Sosyolojiyi Sosyal Statik ve Sosyal Dinamik olmak üzere ikiye
ayırır. Sosyal Statik; her toplumdaki göreli istikrarlı ilişkiler ile sosyal yapı
üzerinde odaklanır. Sosyal Dinamik ise, insanlığın bir aşamadan diğerine
geçmesini, yani toplumdaki değişimi ifade eder. Comte evrimcidir. Tarihi bir
ilerleme süreci olarak görür yani iyimserdir.
Comte, olguculuğun ve sosyolojinin kurucusu sayılır. Bugün
de üniversitesi ile tanınan Montpellier'de doğdu. Montpellier, 1289 da kurulan
üniversitesi, Petrarca, Rablais, John Locke gibi tanınmış ziyaretçilerine ev
sahipliği yapmasıyla tanınan önemli bir kültür kentiydi.
Yaşam öyküsünün bazı detayları onun düşüncelerini anlamak
açısından bizlere yardımcı olabilir.
Vergi memuru olan babası ve annesi, kralcı ve koyu
Katolik'ti. O dönemde Fransa'da yayılan Cumhuriyetçiliğe ve kuşkucu görüşlere
karşıttılar. Küçük Comte bu çatışmalı ortamda tarafını belirledi: Katolik
Kilisesi'ne ve kralcılığa karşı çıktı.
Fiziki açıdan sağlıksızdı. Çelimsiz bedeni, miyopluğu, mide
hastalığı yaşamı boyunca sorun oldu.
Anne babasının tuttuğu yaşlı bir öğretmenden Latince dersi
aldıktan sonra, 9 yaşında ortaokula başladı. Yatılı hayatı ona zor geldi. Ancak
zihinsel gelişimi yaşının ilerisinde olduğundan, derslerinde çok başarılı oldu.
14 yaşında Katolik Kilise'sinden ayrıldı. 15 yaşında Paris
Politeknik Okulu sınavına girdi. Çok başarılı olmasına karşın yaşının küçüklüğü
nedeniyle okula kabul edilmedi. Lise son sınıfta hastalanan matematik
öğretmeninin yerine ders verecek kadar konuya egemendi.
Ekim 1814 de Paris Politeknik okuluna girdi. Okulun zamana
bağlı sıkı disiplini, baş eğmez tavırlı Comte'a göre değildi. Burada 2 yıl
kaldı.
Napolyon Elbe adasına kaçtığında, ondan nefret ettiği halde,
Paris'in yabancı işgalinden kurtarılması amacıyla savaşa giden öğrencilere
katıldı. Geceleri okuldan kaçıp, Paris sokaklarında dolaşması, okul yönetimine
yönelik bazı davranışları nedeniyle, polis gözetiminde Montpollier'e
gönderildi. Okulu da Cumhuriyetçi eğilimlileri nedeniyle, yönetim tarafından
kapatıldı. (Comte'un yüzyılı)
Comte, adeta toplumun aynası olan Paris'ten uzak kalamadı.
18 yaşında Paris'e döndü. Bu yeni döneminde, özellikle Felsefe ve Tarih
kitapları okudu. 18. yy. Fransız düşünürlerinden, Montesiquieu, Condorcet,
Turgot'nun görüşlerinden etkilendi. Etkilendiği düşünürler arasında, Hume ve
Kant da bulunuyordu. İçinde yaşadığı toplumsal koşullar ve anılan düşünürlerin
görüşlerinden de yararlanarak kendi özgün sentezini oluşturdu. Tanıştığı
kişiler arasında, daha sonra bozuşacağı, sosyalizmin kurucularından Saint-Simon
da vardı. Toplumsal konuların yanı sıra, matematik, astronomi, fizik, kimya,
biyoloji çalışmalarını da sürdürdü.
1821 yılında şöhreti iyi olmayan bir hanımla evlendi.
Doğduğu yerde eski dostları tarafından iyi karşılanmadı. Paris'e dönerek özel
bir gruba ders verme girişimi, ruh sağlığı sorunları yüzünden yarıda kaldı.
1827 yılı başlarında “Sen” nehrine atlayarak intihar girişiminde bulundu. Tam
olarak sağlığına 1827 yazında kavuşabildi. 1829 yılında yarım kalan konferans
dizisine tekrar başladı. Bu defa başarılı oldu. Bu konferanslarını 6 cilt
olarak “Olgusal Felsefe Dersleri” başlığı ile yayınladı.
1830-48 yılları arasında her yıl programlı olarak işçilere
dersler verdi.(Temel astronomi kursu) Politeknik Okul'da matematik öğretmeye
başladı. Ancak Felsefe Dersleri 6. ciltte bir görevliye sataştığı çin okuldan
uzaklaştırıldı.
1838'de kitabı The Edinburg Review'da incelendi. John Stuart
Mill'in çabasıyla üç İngiliz'den para yardımı aldı.
1844(45) yılında öğrencilerinden birinin kız kardeşi ile
başlayan ve platonik düzeyde kalan ilişki, Comte için mutluluk ve acı dolu
günler getirdi. Sevdiği kızın 1846'da veremden ölmesinden sonraki acılı
dönemini geride bırakıp yeni bir güçle çalışmaya başladı. Sekiz yılını alan,
“Olgusal Siyasal Sistem” (1851-54) adlı yapıt, sosyolojinin tanımını da
içeriyordu.Yazıları geniş bir kitleyi etkilemeye başlamıştı. Dünyanın her
yanındaki olgucu gruplarla yazışıyordu.
Mayıs 1857'de, eski bir arkadaşının cenaze töreninde
yakalandığı soğuk algınlığından kurtulamadı, eylül ayında öldü. Kendi isteği
olarak mezar taşına şunlar yazıldı: “İlke olarak aşk, temel olarak düzen, amaç
olarak ilerleme”
Kaynak: Ana Britannica, Axis 2000
Isidore Marie Auguste François Xavier Comte, kısaca Auguste
Comte (17 Şubat 1798 - 5 Eylül 1857), Fransız sosyolog, matematikçi ve
filozoftur. Sosyolojinin babası olarak tanımlanabilir.
Fransa'nın Montpellier kentinde doğdu. Katolik bir aileden
gelen Comte, ailenin üç çocuğundan biriydi. Babası vergi dairesinde memur,
annesi ise ev hanımıydı.
Auguste Comte, sosyoloji ismini öne süren ilk sosyologdur.
"Sosyoloji neden diğer bilim dalları gibi bir dal olmasın" tezini
savunarak sosyolojinin temelini o zamanlarda attı. Ayrıca felsefede pozitif
düşünce üzerine de çalışıyordu. Daha sonraları fizik, gökbilim ve kimya ile de
uğraştı.
Sosyolog yönüyle Augusto Comte
Fransız Devriminden hemen sonra doğduğu için -Sosyoloji
alanındaki- çalışmaları Fransız Devrimine ve Aydınlanma Düşüncesine bir tepki
niteliğindedir. Sosyolojiyi Sosyal Statik ve Sosyal Dinamik olmak üzere ikiye
ayırır. Sosyal Statik; her toplumdaki göreli istikrarlı ilişkiler ile sosyal
yapı üzerinde odaklanır. Sosyal Dinamik ise, insanlığın bir aşamadan diğerine
geçmesini, yani toplumdaki değişimi ifade eder. Comte evrimcidir. Tarihi bir
ilerleme süreci olarak görür yani iyimserdir. Comte' un üç hal kanununa yani
evrim kuramına göre toplumlar üç aşamadan geçer;
- Teolojik aşama
- Metafizik aşama
- Pozitivist aşama
Auguste Comte ve Üç Hal Yasası
Fransız Devriminden hemen sonra doğduğu için -Sosyoloji
alanındaki- çalışmaları Fransız Devrimine ve Aydınlanma Düşüncesine bir tepki
niteliğindedir. Sosyolojiyi Sosyal Statik ve Sosyal Dinamik olmak üzere ikiye
ayırır. Sosyal Statik; her toplumdaki göreli istikrarlı ilişkiler ile sosyal
yapı üzerinde odaklanır. Sosyal Dinamik ise, insanlığın bir aşamadan diğerine
geçmesini, yani toplumdaki değişimi ifade eder.
Comte evrimcidir. Tarihi bir ilerleme süreci olarak görür
yani iyimserdir. Comte'un üç hal kanununa yani evrim kuramına göre toplumlar üç
aşamadan geçer;
- Teolojik aşama
- Metafizik aşama
- Pozivitist aşama
Teolojik (Tanrıbilimsel) Evre Nedir?
Tanrıbilimsel dönemde insanoğlu bilmediği, bir türlü anlayamadığı
olayları hep aşkın bir kaynakla açıklama yoluna gitmiştir. Yine bu dönemde
insanoğlu usundan çok imgeleminin sesini dinlemiş; ussal yolla temellendirilmiş
açıklamalar yapmak yerine eğretilemeler ile benzetilere dayalı söylensel anlatı
olanaklarına başvurmuştur.
Metafizik Evre Nedir?
Metafizik dönemde gerek söylenbilgisinin tanrılarının
varlığına gerekse de onların özel yetilerine ve güçlerine duyulan inancın
çökmesiyle birlikte değişik metafizik araştırma izlenceleriyle insan zihni
saltığı kavramaya çalışmıştır. Bu dönem boyunca bir yığın metafizik uslamlama,
metafizik kavram ve metafizik sorun ortaya atılmış ama ortaya konan sorunlar
çözülemediği gibi ulaşılan bilgi anlamında da tek bir adım olsun ileriye
gidilememiştir.
Pozitivist (Olgucu) Evre Nedir?
Zorunlu saltığı amaçlayan metafizik araştırma mantığı yerini
bütünüyle, hem de bir daha geri dönülemeyecek bir biçimde olumsalı, göreli
olanı anlamaya yönelik olgucu bir bilimsel araştırma çerçevesine bırakmıştır.
Usun bütünüyle imgelemin üstesinden geldiğinin varsayıldığı bu son dönemde
insanoğlu artık deneye açık olgularla, bu olgular arasındaki ilişkilerle, bu
olguların altında yattığı düşünülen yapı, düzen ve yasalarla ilgilenmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder